top of page
Yazarın fotoğrafıProf. Dr. T. Umut Dilek

Bebeğinizi Beklerken Yol Haritanız

Güncelleme tarihi: 6 Kas 2021

Bir bebeğin anne karnında ay ay gelişimi, anne adaylarının en merak ettiği konuların başında geliyor. Doğumuna kadar boyunun ve kilosunun nasıl geliştiği, bu gelişimin ve değişikliklerin anne adayını nasıl etkilediği, bebeğin ilk oluşan organları, cinsiyeti hatta hangi ay tekmelemeye başladığı an...

Ailenize yeni bir üyenin katılacağını öğrendiniz. Bu andan itibaren ilerleyen gebelik haftaları boyunca anne karnındaki bebek hızlı bir büyüme gösterecek, organ ve organların meydana getirdiği sistemler gelişerek bir bölümü anne karnında işlev göstermeye başlayacaktır. Gebelik her biri 14 haftadan oluşan 3 döneme ayrılır ve her dönem trimester olarak adlandırılır. Gebeliğin ilk 10 haftası gelecekte organlara ve sistemlere farklılaşacak dokuların oluştuğu dönemdir. Bu yüzden gelişen embriyo ilaç, radyasyon, kimyasal maddeler ve enfeksiyon ajanlarına karşı bu dönemde çok duyarlıdır. 10. haftadan sonra ise embriyo ‘fetus’ adını alır. Fetal cinsiyet sperm ile ovum’un birleşmesi sırasında belirlenir. Anneden daima X kromozomu gelirken, babadan X veya Y kromozomu gelerek döllenme aşamasında XX veya XY kromozom dizilimi oluşarak cinsiyet belirlenir. Gebeliğin yaklaşık 6-7. haftasından itibaren üreme organları gelişmeye başlar. Ancak 12. haftadan sonra kız veya erkek yönünde dış ve iç genital (üreme) organlarında farklılaşma izlenir.

Omuriliği meydana getirecek olan nöral tüp 17. günden itibaren gelişmeye başlar ve 27. gün nöral tüp oluşarak kapanmaya başlar. Folik asit nöral tüp gelişimi ve kapanmasında kritik bir role sahiptir. Çoğu zaman adet gecikmesi ile beraber folik asit başlanır ve nöral tüpün kapandığı dönemde anne adayı folik asit kullanamaz. Oluşan her 100 gebeliğin ancak dörtte biri canlı doğumla sonuçlanır. Gebeliğin yerleşiminden önce (İmplantasyon) gebeliklerin yüzde 45'i yerleşimden sonra ise yüzde 30'u kaybedilir.

Önce kalp ve merkezi sinir sistemi gelişiyor

Embriyoda ilk gelişen yapılar kalp ve merkezi sinir sistemidir. Anne rahmine yerleşme sürecinde olan embriyonun büyümeye devam etmesi ve varlığını devam ettirebilmesi için kendine ait bir dolaşım sistemi oluşturarak anne dolaşımı ile entegre olması gereklidir. Embriyonun bir bölümü plasentayı oluşturan hücrelere farklılaşırken kalan kısmı organ ve sistemleri oluşturacak embriyonal diske farklılaşır. Embriyoda dolaşım 17. günde oluşmaya başlar. Fetal kalp ise 4. haftadan sonra çalışmaya başlar. Aynı zamanda embriyo ve plasenta arasında dolaşımsal bağlantı kurulur. 6-7. haftada en erken sinir uçları omurilikte gelişir, ayrıca iç üreme organları ile beraber böbrekler başta olma üzere boşaltım sisteminin de oluşum süreci başlar. Aynı dönemde kalbin gelişimi tamamlanır. Üst dudak gelişimi ve kulak çıkıntıları oluşur. Embriyo 8 hafta gibi koordine olmayan hareketlere başlar, yeterince uzun izlenirse sıçrama, kol ve bacak hareketleri gözlenebilir. 10 haftaya kadar olan periyotta önce kol ve bacak çıkıntıları ortaya çıkar sonra el ve ayak parmakları oluşur. Beyin kesecikleri gelişip ön, orta ve arka beyin gelişimi başlar. Onuncu haftadan sonra artık anne karnındaki bebek ‘fetus’ olarak adlandırılır. Baş-popo uzaklığı 45 mm ve üzerine ulaştığında karın ön duvarındaki geçici fıtık kaybolur ve ince bağırsaklar karın içine döner. Özellikle nukal (Ense, boyun) saydamlık ölçülürken 11-14 hafta arasında fetusun belirgin sıçrama hareketleri yaptığı izlenir.

On ikinci gebelik haftasında uterus (Rahim) karın içinde yukarı doğru her hafta 1 cm yükselmeye başlar. 10. haftada başlayan kemiklerde kalsiyum birikimi hız kazanır. Deri ve tırnak gelişimi başlar. El ve ayak parmakları ayırt edilebilir. Kendiliğinden fetal hareketler başlar.

Bebeğimin cinsiyeti ne olacak?

Dış üreme organları kadın veya erkek yönünde farklılaşmaya başlar. Anne adayı bebeğinin cinsiyetini uygun koşullar varlığında 14. haftadan itibaren öğrenebilir. Ancak muayene ve ultrason değerlendirmesi sırasında fetusun pozisyonu, yatış şekli, bacaklarının kapalı olmasına bağlı olarak dış üreme organlarının görülmesi zor olabilir. Böyle bir durumda 16. haftada muayenenin tekrarlanması yoluyla bebeğin cinsiyeti hakkında bilgi verilebilir. Bir bebeğin cinsiyetinin belirlenmesinin tek ultrasonografi ölçütü dış genital organların görünümüdür. Kemik yapısı, büyüklük gibi bulgular cinsiyet belirlemede kullanılmaz.

Böbrekler 12. haftada idrar üretmeye başlar.

İlk hareketler

Anne adayı ilk gebeliklerde yaklaşık 19-21. haftalar arasında hareketleri hissedebilir. Ancak ilk hissedilen hareketler dokunma, çarpma şeklindedir. Zamanla hissedilen hareketler daha koordine ayakların bulunduğu bölgede ve sert hareketlerdir. Bir gebelikte baba adayını en çok heyecanlandıran bazen de korkutan olay eşinin karın bölgesine elini koyduğunda hissettiği harekettir. Genelde baba adayları gebeliğin 22-24. haftaları arasında dışarıdan hareketleri hissedebilirler. Anne tarafından hareketlerin hissedilebilirliğini etkileyen faktörler, anne adayının vücut ağırlığı plasentanın yerleşim yeri ve fetusun anne rahmindeki konumudur. Annenin doğum sayısı arttıkça hareketleri 1-2 hafta daha erken hissedebilir. Ancak kimi anne adayı 14 hafta gibi erken dönemde bebek hareketlerini hissettiklerini ifade etseler de bu olası değildir. Çünkü bu dönemde fetus yaklaşık 90-100 g arasında bir ağırlığa sahiptir. Özellikle zayıf anne adayları bu dönemde ana atardamar atımlarını ritmik hareketler şeklinde hissedebilirler ve bu atımlar bebek hareketleri şeklinde algılanabilir. Deri de keratin adı verilen su geçirmez protein ile kaplanmaya başlar ayrıca saçlı deri adalar halinde oluşur. Lanugo adlı ince uzun koyu renkli tüyler vücudu örtmeye başlar. Fetus 20. haftada günün yüzde 10-30'unu hareket ederek geçirir.

İşitmesinden kaş ve kirpik oluşumuna

20-22. haftalar arasında ise işitme başlayacaktır. Yirmi dördüncü gebelik haftasında fetus 630 g ağırlığındadır. Cilt altında yağ depolanmaya başlar. Kaşlar ve kirpikler oluşur. Yirmi altıncı haftada deride ağrı reseptörleri ortaya çıkar. Dolayısıyla fetus ağrılı uyaranlara yüzünü buruşturarak tepki verebilir. Yirmi sekizinci haftada izole göz kırpmalar artar. Beyin korteksinin gelişimi 20-22. gebelik haftalarında başlar. Yirminci haftada fetal beyin düzgün yüzeyli ve pürüzsüzdür. Beyin kıvrımlı görüntüsünü 22. haftadan sonra kazanmaya başlar ve 2 yaşına kadar devam eder. Beyin gelişimi en son olan ve hatta doğumdan sonra da devam eden organdır. Yutma hareketi 12. hafta da başlar. Gebeliğin son dönemlerinde fetus günde 200-760 ml amniyon sıvısı yutar. Gebeliğin 16. haftasından sonra mide ortalama saatte bir düzenli olarak dolar ve boşalır. Pankreas ve tiroit bezinden 12. haftadan itibaren hormonlar salınmaya başlar. Fetal böbreklerin gelişimi 7-8. haftalarda başlar. Fetal idrar yapımı 12. haftada başlar. Solunum hareketleri 16.haftada, emme hareketleri ise 24. haftadan sonra başlar. Duyusal işlevler ise gebeliğin 2. yarısında başlar; fetus sesleri 24. haftada duymaya başlar, özellikle yüksek şiddette olan endüstriyel sesler, konser ve sinema salonundaki seslere hareket ederek tepki verir. Işık algısı 28. haftadan sonra ortaya çıkar. Görme keskinliği doğumda bile azdır. Renk ayrımı ise doğumdan sonra ortaya çıkar.

Fetus Nasıl Beslenir ?


Bebek içi sıvı dolu bir kese içinde büyür. Bu kese ve içindeki sıvı bebeği çarpmalardan korur, vücut sıcaklığını sabit tutar, bebeğin kolayca hareket edebileceği ortam sağlar, doğum sürecinde basınç yaratarak itici güç oluşturur. On altıncı gebelik haftasından itibaren amniyon sıvısının %90'lık bir bölümünü, fetusun idrarı oluşturur. Gebeliğin 34-36. haftasından itibaren amniyon sıvısında azalma başlar. Gerek sıvı miktarındaki artış gerekse azalma fetus ile ilgili bazı önemli sorunların habercisi olabilir. Bu nedenle bu probleme yol açan fetus veya plasentadaki sorunun araştırılması gereklidir.

Plasenta anne dolaşımı ile fetal dolaşım arasında aracılık yaparak anneden oksijen, glukoz, aminoasit, yağ asiti, eser elementler, bazı vitaminler ve antikorların kontrollü bir şekilde geçişini sağlarken, fetustan da karbondioksit ve diğer atık maddelerin anne kanına geçmesini sağlar. Anne ve bebeğin dolaşımı hiç bir zaman karışmaz. Bu özelliği ile insan plasentası diğer tüm canlıların plasentasından ayrılır. Plasenta gebeliğin 18. haftasında fetus ile aynı ağırlıktadır. Ondan sonra ise fetus hızla büyüyecek, plasenta fetus ağırlığının altıda biri kadar bir ağırlığa sahip olacaktır.

Fetal Büyüme

Onuncu haftada fetal periyodun başlangıcında fetus 14 gram iken 40. haftada doğumun gerçekleştiğini kabul edersek, doğumda yaklaşık 3500 gramdır. Bu da geçen yaklaşık 30 haftalık sürede 250 kat büyüdüğünü bize gösterir. Fetal ağırlık artışının büyük bölümü son trimesterde gerçekleşir (28 haftadan sonra). Aylara göre beklenen uzunluk ve ağırlıklar aşağıda tablo 1’de özetlenmiştir. Bunlar yaklaşık değerlerdir. Her fetusun farklı bir büyüme hızı ve potansiyeli olduğu unutulmamalıdır.



Anne Vücudunda Ortaya Çıkan Değişiklikler


Gebelik aynı zamanda anne veya anne adayının vücudunda biri dizi değişikliğe neden olur. Bunların bir bölümü yapısal değişikliklerken diğer bölümü işlevsel değişikliklerdir. Bu değişikliklerin amacı gebeliğin getirdiği fiziksel yükü karşılamak, doğum ve emzirme dönemi için hazırlıktır. Gebelik sırasında salgılanan hormonların ve büyüyen fetusun etkisiyle rahmin boyu gebelik sonunda 30 cm’ye, ağırlığı 1000 grama kadar ulaşır. Doğumla beraber hızla küçülerek 3 ay sonra 90 gram ağırlığa düşer. Rahim ağzının kanlanması gebelik boyunca artar ve yumuşar, kanal hormonların etkisiyle gebelik süresince salgılanan sümüksü tıkaçla (nişan) dolar. Bu tıkaç, rahmi ve bebeği dış ortamdan korumaya yardımcı olur. Gebelik sırasında yumurtlama olmaz. Yumurtalıklar gebeliğin devamı için gerekli olan östrojen ve progesteron hormonu salgılamaya devam eder. Gebelikte vajinada damarlanma dolayısıyla kanlanma artar. Vajinal akıntı koyu ve beyaz-sarı renktedir. Akıntı miktarı artmıştır. Dış üreme organlarında damarlanma artar hatta bazen varisler izlenebilir. Hormonların etkisi ile organlar daha koyu bir renk alır.

Anne adayının organ ve sistemlerine sırasıyla baktığımızda;

Boşaltım Sistemi: Böbreklere giden kan akımı arttığı için idrar miktarı artar. Büyüyen rahimin idrar kesesine yaptığı bası nedeniyle sık idrara çıkma gözlenir. Hormonların etkisi ile düz kaslar gevşeyerek idrar kesesinde(mesane) göllenmeye yol açar, ayrıca mesanede miksiyon (idrar yapma) sonrası kalan idrar varlığı nedeniyle idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlık artar.

Sindirim Sistemi: Gebelikte hormonların etkisi ile düz kaslarda gevşeme ve hareket azlığı görülür. Büyüyen rahmin yaptığı baskı nedeni ile mide ve barsak hareketleri yavaşlar. Bu nedenle mide yanması, şişkinlik, kabızlık şikâyetleri gebelikte artar. Ağızda tükürük salgısı artar. Diş etlerinde de kanama görülür. İyi bir ağız bakımı, gebelikte önemlidir.

Kas-İskelet Sistemi: Hormonların etkisiyle kas-iskelet sisteminde gevşeme ve yumuşama görülür. Büyüyen karının ağırlık merkezini değiştirmesi nedeniyle, gebe kadında dengeyi sağlayabilmek için bel ve omuzlar arkaya doğru bükülür. Bu da bel eklemindeki yükü arttırır. Bel ağrılarına neden olabilir.

Kalp- Damar Sistemi: Kalbin yükü gebelikte artar. Kalp daha fazla kan pompalar. Atım sayısı artmıştır.

İleri gebelik haftalarında anne sırtüstü yattığı zaman büyüyen karnın, rahmin arkasında bulunan büyük toplardamara yaptığı bası nedeniyle toplardamar akımında engellenme olabilir. Annenin ve bebeğin dolaşımının bozulma riski ortaya çıkabilir. Bu nedenle anne uyurken yan yatmalıdır. Ayrıca toplardamarlardan kalbe dönüşün bozulması nedeniyle bacaklarda varisler ortaya çıkabilir. Bu nedenle gebeler uzun süre hareketsiz ve ayakta kalmamalıdır.

Anne adaylarının tüm hamilelik süreci boyunca en çok üzerinde durdukları konu kilo alımıdır. Gebelik öncesi vücut ağırlığı veya vücut kitle indeksi (VKİ) ortalama kilo artışını hesaplama yararladır. Anne adayı gebelik başlangıcında zayıfsa (VKİ=20’ nin altında ise) gebelik boyunca ortalama 12-16 kg, normalse (VKİ=20-24,) 11-14 kg, fazla kilolu (VKİ=25-29,9) ise 7-11 kg, Obez (VKİ=30 ve üzeri) ise 5-9 kilo almalıdır. Belirlenen sınırlar dışında kilo almak her zaman sağlıklı bir fetal gelişimin garantisi olmayacağı gibi beklenenden az kilo artışı da özellikle bebekte düşük doğum ağırlığına yol açabilir.


Kaynaklar:

Talat Umut Kutlu Dilek. Annelik Sanatı Dergisi, 2015

https://www.acog.org/womens-health

49 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page